Daisypath Happy Birthday tickers

Daisypath - Personal pictureDaisypath Happy Birthday tickers

29 Haziran 2010 Salı

10 aylık bir dünya harikası ; ASYA....


İşte göz açıp kapayana kadar 10 aylık oldun bile.2 ay var bir yaşını doldurmana ,şaka gibi :) Bu ay 9800 gr ve 75 cm oldun.İki dişin var ,yürüyorsun ,"baba ,mama " gibi iki heceli kelimeler söylüyorsun .Herkese gülücük dağıtıyorsun ,çok cana yakın ve gözlerinin içi gülen bir bebeksin...Bu aralar evde biraz sıkılıyorsun sanırım ,seni memnuun etmek için elimizden geleni yapıyoruz ama biz yoruluyoruzda sen dur durak bilmiyorsun.Bir saniye yerinde duramaz bir halin var ,koltuk üstündeyken yere inmeyi ,yerdeyken koltuğa çıkmayı istiyorsun :)... Geçen gün sofrada hep birlikte kahvaltı yapıyorduk ,nasıl olsa yanındayım diye mama sandalyenin kemerini bağlamamıştım ,iki saniye gözümü senden ayırdığımda ayağa kalkmış el kol sallıyordun bize :) Hayat seninle asla sıkıcı olmaz prensesim,her an bir yenilikle karşımıza çıkabiliyorsun.Bu aralar bana daha düşkün oldun ,arkamdan çığlıklar atıyorsun ,hep yanında elim üzerinde olsun istiyorsun.
"Hadi bir öpsün "dediğimizde ağzını kocaman açıp yanağımıza kendi usulunce bir öpücük konduruyorsun ,beşlik çakmayı biliyorsun ,elinle "gel" işareti yapıp çağırıyorsun :)"Hadi versin bakalım " deyince elindekini getirip elimize koyuyorsun ama sonra hemen geri almak istiyorsun .Kısacası hergün yeni birşeyler öğreniyorsun ,bunlar henüz aklıma gelenler...

20 Haziran 2010 Pazar

Vaniköy sahil gezisi...

Bugün evden çıktığımızda aklımızda belirli bir yere gitme düşüncesi yoktu .Zaten hava da o kadar sıcaktıki evden kendimizi dışarı zor atmıştık.Üzerimizde ağır havanın verdiği bir yorgunluk ve uyku hali hakimdi.Sahili gören ve yeşillik bir yer olsun istedik gideceğimiz yerin ve yol bizi Vaniköy'e kadar götürdü.İyikide gitmişiz çok eğlendi minik prenses.Babasının elinden tutup yerdeki yemlerini yiyen güvercinlerin peşinden koşturdu,salıncakta sallandı ,kaydıraktan kaydı ,balık tutanları ve yakaladıkları balıkları seyretti ...aslında herzamanki gibi çevresini inanılmaz bir dikkat ve ilgi ile seyretti.
Yalnız 2-3 gündür başlayan ve bugün dahada artan bir sıkıntın vardıki sanırım o da ;ikinci dişinin çıkmak için sana biraz acı çektiriyor olmasıydı.Daha çok sulu gıdalar yemek istiyorsun ve bide dudaklarını büzüp köpük yapıyorsun.Geçecek bebeğim ,hepsi geride kalacak...yeterki sağlıkla sıhhatle gelsin minik dişlerin...Hep yanındayız bebeğim ,heran kucağımızdasın ,sana hem ben hem anneannen ninniler söylüyoruz.Belki acını hafifletir düşüncesiyle kulağına güzel şeyler fısıldıyorum...seni çok seviyorum canım yavrum...
İşte bu güzel günden kareler....
Bir kulak meftunu daha yetişiyor galiba :)) Poza bak "uslu dur baba ,yoksa kulağını çekerim ,miiii !" der gibi :))

işte ilk adımlar...

Dün ilk 5 adımını attın bitanem.Bir kaç gündür birer adım atıp kucağıma düşüyordun zaten ama dün gerçek anlamda ilk adımlarını attın :) Elimde tuttuğum bir kağıt parçasını almak istedin ayakta dururken ve bir adım attın ,sonra cesaretle ikincisi ve derken 3-4-5 ...O kadar ani olduki ağzımız açık kaldı hayretten."Aferin Asya'ya aferin "deyip alkışladıkca sende mutlulukla yerinde zıplayıp gülücükler attın bize :) .On ayını doldurmana 9 gün var henüz ve sen yürümeye başladın :)Henüz bu şaşkınlıkla ne bir fotoğraf nede video kaydı çekebildik .Seni tatlı prenses ,ne kadar acelecisin böyle.Allah'ım nazardan saklasın seni...

18 Haziran 2010 Cuma

Yaz sıcakları...

Yaz sıcakları ve sivrisinekler çok rahatsız ediyor inci tanemi.Günde 2-3 kez duşa sokuyoruz prensesi ,sadece beziyle geziyor etrafta :) Suya olan sevgisi çok daha fazla artmış durumda.Küvetin içinde ,köpükten ayakları kaymazsa eğer hiç oturmuyor.Geceleri zaten sıkıntılı olan uykularına,sıcaklar ve sivrisinekler de tuz biber ekti.Bir sabah ,daha doğrusu gafil avlandığımız boş bulunup önlemini almadığımız bir gecenin sabahında 6 tane ısırık izi vardı pamuk kızımın kol ve bacaklarında :( İşte güzel kızım hayatın sevimsiz bir yanı daha .Oysa geçen yaz bu zamanlarda henüz karnımda ,sıkıntısız ve konforlu bir hayat sürüyordun :) Bende "kızım erken gelmeye kalkma "diye düşünüyorudum...
Sıcaktan bunalan kuzuyu su tabancası ile serinlettikten sonraki keyif hali :)
İşte prensesin yaz kreasyonu, "bezim olmadan asla " :)))

12 Haziran 2010 Cumartesi

Asya'nın hızına nasıl yetişilir ?...

Asya'mız büyüyor ,hergün yeni şeyler öğreniyor, hep anlamlı ve insanın içini okuyacakmış gibi bakan gözleri artık daha çok öğrenme isteği ile dolu bir hal alıyor.Ruh halimizi çok güzel analiz ediyor.Artık "hayır" ın anlamını ve bizi nasıl idare edeceğini çok iyi biliyor :) Kısacası artık bizi parmağında oynatma dönemine girdi prenses.O kadar sevimlisinki Asya'm.Bazen yapmaman gereken birşey için sert bir tonla ve ciddiyetle "hayır kızım " dediğimde ,durup gözlerime bakıyorsun ve eğer tavrımda bir yumuşama olmazsa sözümü dinliyorsun.Yok eğer o tatlı bakışlarına yenilirde gülersem sana işte o zaman seni tutmak pek mümkün olamıyor :) Bu aralar birde utanma duygusu geliştirdin sanırım ,bazen "hayır Asya,olmaz " gibi bir engelleme cümlesi söylersek ,sanırım yaptığının yanlış olduğunu anlıyor ve başını önüne düşürüp ağlamaya başlıyorsun :)kuzuummm ,kıyamam sana...
Elinden oynadığın herhangi bir nesneyi alamıyoruz elinden,hemen çığlıkları koparıyorsun ama "ver -al " ı çok iyi biliyorsun...
Daha çok erken olsada yakın bir zamanda yürümeni bekliyoruz.Evde en büyük haykırışlarını seni yürütmemizi istediğin zaman atıyorsun.Minik ellerinle işaret parmaklarımdan tutup bir salona bir mutfağa bir ninenin odasına ,yorulmadan inanılmaz bir enerji ile tur atıyorsun .Artık o kadar rahat kalkıyorsunki ayağa sağdan soldan destek almana gerek kalmıyor hatta bazen bir adım öne gelip kucağıma düşüveriyorsun.
Canım yavrum Allah'ım bu enerjini hiç eksiltmesin inşallah ,dilerim hep böyle gayretli ,tuttuğunu koparan ,hayat dolu ve kıpır kıpır olursun bebeğim.Yüzünü güneş gibi aydınlatan gözlerinin içtenliği ve insanın içine ilkbahar neşesi veren gülüşün seni hiç bırakmasın.Gözlerinde parlayan yıldızlar hiç eksik olmasın biricik meleğim...

2 Haziran 2010 Çarşamba

Adım adım...

En sevdiğin ellerimden tutup "day day" yapmak.Önce bir mızıldanma dönemi var ben anlayana kadar ne istediğini ,yürümek istediğini anlayıncada ellerinden tutup ev içinde tur atmaya başlıyoruz :) .Salondan çıkıp mutfağa ,oradan çıkıp diğer odalara ,sırayla dolaşıyoruz .O kadar sevimlisinki melek kızım ,benim seni yönetmem imkansız çünkü kafana neresi eserse oraya yürüyorsun ,bazen salon kapısına kadar gelip duruyor sonra geri dönüyorsun bazen mutfağa kadar gidip "zınk !" diye aniden kalıyorusun ,geriye doğru bana bir bakış fırlatıp başka öne dönüyorsun :) Hızına inan yetişmekte zorlanıyoruz.
Bir aydır tutunarak ayağa kalkıyorudun zaten yaklaşık bir iki haftadırda destek almadan ayağa kalkıyorsun ,bazen eline geçirdiğin birşeyle oynamak ,bazense elimdeki birşeye uzanmak için ...Bacaklarını kuvvetli basıyorsun yere maşalah benim kızıma :) ...


Babasının elinden kayısı yemek için büyük bir gayret sarfeden inci tanem bu işin üstesinden de geldi :) ...
Bu aralar ,karşı komşumuz Ege ile çok vakit geçiriyor,onunla oyunlar oynamaya bayılıyorsun.Ege henüz 15 yaşında,kardeşi yok ve seni çılgınlar gibi seviyor :) Sabah akşam senin yanında olmak için içi gidiyor.Sende görünüşe bakılırsa onunla olmaktan keyif alıyorsun ,çok güzel oyunlar oynatıyor sana .Her gelişinde evindeki kendi oyuncaklarından getiriyor sana:)

1 Haziran 2010 Salı

Yasak tatlı ;çikolata...

Küçük prensesim en azından 2 yaşına gelene kadar tatlı ile tanışmasın istiyorum.Damak tadı hep tatlı şeylere duyarlı olmasın ,sonra vazgeçmesi inanılmaz güç oluyor.İnsanın bilmediği birşeyden vazgeçmesi gerekmez değilmi ya?Bende istiyorumki canım meleğim zorluk çekmesin ileride.Bu nedenle çikolata da yasaklı yiyecekler arasında.İşte ,dün akşamki olayı ilginç ve komik bir hale getirende bu :) Namık dayımlar anneannemi ziyarete gelmişlerdi ,annem küçük parçalara ayırdığı çikolata ikram etmişti tabak içerisinde ve artan kısmı masanın üzerindeydi.Daha 5 dakika önce "kızım 2 yaşına kadar çikolata yemeyecek" diyordum evdekilere büyük bir kararlılıkla.İnci tanem kucağımdayken dikkatimi 10 saniyelik başka bir tarafa çevirmemi fırsat bilerek bir parça çikolatayı ağzına atıvermiş ,dayım farketti."Çiçek Asya'nın ağzında çikolata mı var?" .O da neeee ,ağzının kenarından çikolata sızıyor ,koca bir parçası ağzında erimeye başlamış :))) Hemen müdehale edip parmağımla çıkardım ağzından sonrası ağlama çığlık :)) İşte çikolata ile ilk tanışman böyle oldu güzel kızım.İyi tarafı en azından bitter çikolata olmasıydı tadına baktığının ...
Çikolatadan daha tatlı birşey varsa o da ; sensin canım kızım....Yemeye doyamadığımız ,her lokması ayrı bir tatlı ,dünyanın en lezzetli şeyi :)