Daisypath Happy Birthday tickers

Daisypath - Personal pictureDaisypath Happy Birthday tickers

29 Kasım 2010 Pazartesi

15.ay...

Bugün artık 15 ayın doldu canım.Bu ayki kilo artışın sadece 100 gr oldu .Persantilin aynı seyrediyor yinede.Boyunu henüz ölçemedim ,yere yatırdığım anda çığlık çığlığa ağlamaya başlıyorsun.
Günden güne daha da hareketli olmaya başladın.Biz yorulsakta sen dur durak bilmiyorsun.Bişey istediğinde elimizden tutup sürüklemen artık kaçınılmaz oldu.Asla "yok " ve "olmaz" ı kabul etmiyorsun.Zaten sen ağlamayasın diye ne olursa yapmaya hazır olan bir anneannen var :) Sağolsun ben tükendiğimde o sürekli seninle .Neredeyse diyebilirimki senin enerjine yetişebilen yegane insan o.
SENİ ÇOK SEVİYORUM MELEĞİM....
Legolarıyla büyük bir inşaat işinin tam ortasında :) Babamız bize şeker getirmiş...ömrümüz şeker tadında geçsin dilerim...
Oyun arası mola..
Ayakkabı dolabını boş bulmuşken fırsattan istifade kendine oun evi yaptı meleğim :)

Babaanneye gittik.

Bugün babaanneyi ziyarete gittik.Babaannenin bir komşusunun küçük kızları da geldiler senin orda olduğunu öğrenince.Etrafında çılgınlar gibi koşup oynadılar.Sende minik adımlarınla onlara eşlik etmeye çalıştın.Haliyle ufacık bir darbede yıkılacak gibi oluyorsun ama dengen o kadar iyiki hemen kendini toparlayıp pozisyonunu koruyorsun.Yalnız biz biraz endişe ettik çünkü küçük kızlar gerçekten inanılmaz bir hareketlilik sergilediler.Başka kardeşlerin olsa nasıl olacağının bir örneğini görmüş olduk .Evden sürekli bir bağırış,haykırış...:) Hayırlısı inşallah kelebeğim ,yinede yalnız kalmanı istemiyoruz hem baban hem de ben.
Babaanneden ayrıldıktan sonra Carefour ve Metro'ya gittik.
Carefour'da oyuncak reyonunu talan ettik :)

27 Kasım 2010 Cumartesi

yeni bisikleti ile gezintiye çıktık :)

Babanın Eminönü'nden aldığı bisikleti denedik bugün.
Bisikletin müzik çalıyor ,yolda çalıp dansetin ,çok eğlendin... Biz seni gezdirirken ,senden birkaç ay daha büyük bir bebek bisikleti görünce binmek istedi.Hiç itirazsız indin bisikletinden ve sen iteklemeye başladın bisikleti :)

26 Kasım 2010 Cuma

İşe ziyaretime geldin ,babanla başbaşa ilk gezi...

Bugün babanla birlikte Eminönü'nde gezintiye çıktınız ben işteyken.İlk kez babanla başbaşa bir gezi yaptınız.Ara sıra telefonda konuştuk neler yapıyorsunuz diye.Bir aradığımda Eminönü camisinin bahçesindeki kuşları yemleyip peşlerinden koşuyordun.Baban sana sallanan at almak istediğini söyledi .Hangisini alacağına karar veremeyince "Asya denesin ,hangisini severse onu alırsın "demiştim.Ancak baban dayanamayıp ,hem sallanan bir fil ,hem üzerine oturabileceğin minik bir araba hem de idare edilebilen bir bisiklet almış sana. :)
Dönüşte ,hastaneye beni almaya geldiniz.Biraz uykusuz ve acıkmıştın sanırım ,o nedenle pek keyfin yoktu .
İş çıkışı İKEA'ya gittik beraber.Bir seminer için hastanede olan Nazlı halan da geldi bizimle :) Karnını doyurduktan sonra keyfin yerine geldi ve oyuncaklara saldırıp ,bir ondan bir ötekine koşuşturup oynadın.Gerçekten keyifli bir gün oldu hepimiz için...
İşte bu bisikletin
Bu sallanan filin...
Buda minik araban.Direksiyon çevirmeye bayılıyorsun ama bu arabanınki pek yeterli gelmesi sana.İkea'daki direksiyonu daha çok sevdin
İşte bu direksiyon ,gerçeğine daha yakın...

22 Kasım 2010 Pazartesi

İşe geri döndüm...

Ne zaman geçti 16 ay ?Şaka mı bu ?En nihayetinde ücretsiz iznim bitti ve işe geri döndüm.Aslında hiç gitmemişim ,hiç ara vermemişim gibi hissettim.Tuhaftır zaman bir türlü geçmedi işte ,canım sıkıldı :) Meğer evde ne çok oyalıyormuşsun beni canım Asya'm.Akşam çıkış vakti yaklaştıkça iyice burnumda tüttün.Eve geldiğimde zili çalmadım ,anahtarla girip sana süpriz yapayım istedim.Sen beni görünce pekte fazla sevinç gösterisi yapmadın .Elinde dolu bir poşet vardı ,onu çekiştirmeye devam etin yalnızca.Bense kendimi yerlere atıp seni güldürüp dikkatini bana çevirmeyi başardım :)) Yarın zili çalacağım ama ,öyle gelenlere daha çok ilgi gösteriyorsun :)Kıskandım mı ne ?
Bugün bensiz anneannenle iyi idare etmişsiniz ,hiç zorluk çıkarmamışsın ,ağlamamışsın.Zaten bende seni ,kafam rahat bırakıp gidebildim işe.Sabah anneannenin kucağında mışıl mışıl uyuyordun.Pamuk ellerini öpüp kokladım evden çıkmadan.Mis gibi kokun sabah enerjisi verdi bana .Zaman akıyor...Farkettimki zamanın akışını farketmiyoruz .Heran birşeyler değişiyor ve biz bu değişimleri inanılmaz bir hızla kabulleniyoruz ama bunu da farketmiyoruz.

21 Kasım 2010 Pazar

Legoları ile oynarken....

Legolarına bayılıyorsun.Henüz birkaçını birleştiriyorsun ,aslında daha çok bizim birleştirdiklerimizi ayırmayı seviyorsun.Gerçek şuki seni bir süreliğine de olsa oyalayabilen nadir oyuncaklarından sayabilirim legolarını ...
Teyzen de sana katıldı oynarken.O yaptı sen elinden alıp bozmaya çalıştın.Sonunda teyzen dayanamayıp "ya abla ,elimden alıp bozuyor "diye söylenmeye başladı .:) Çok güldüm teyzene .İlahi Demet ,minicik bir bebek o daha ,tabiki sen yapıkça o bozacak :))...

19 Kasım 2010 Cuma

Optimum gezisi...

Bugün bayramın son günüydü.Dayı Çorlu'ya döndü. Teyzen Optimum'da Media Mark'tan bişeyler bakacaktı ,hep birlikte evden çıktık.Çok yorucu bir gezi oldu ,sürekli senin peşinde koşmaktan ne baktığımı bilemedin.Arabanda oturduysanda bir süre çoğu zaman hep tek başına gezinmek istedin.Bir vitrinden diğerine koştun :)))
Hepimizden önce sen gittin ve vurmaya başladın kapıya... Apartman kapısında keyfin iyice yerine gelmişti...Bize gülücükler attın ,şakalaştın...
Hello Kity'yi görünce fırladın vitrine doğru...

17 Kasım 2010 Çarşamba

Bir Kurban bayramı daha geçiyor....

Bu Kurban bayramında, babamız bayramın ilk günü yanımızdaydı.Sonra nöbeti olduğu için gitmek zorundaydı.Dayı geldi arefe günü ve bayramın son gününe kadar evdeydi.Pek fazla fotoğraf yok bu bayramdan.Genelde evdeydik ,bir gün amcama gittik sadece.

Balkan'ın piyanosunda tuşlara gayet aşina yaklaştın :)

13 Kasım 2010 Cumartesi

Eminönü ,Şişli ,Mecidiyeköy...

Aslında evden çıktığımızda fikir Eminönü'nden Asya'mıza sallanan bir at almaktı.Eminönü'ndeki o yoğun trafiği görünce ani bir kararla Şişli'ye doğru devam ettik.Yolda uykunun verdiği keyifsizlikle birazcık huzursuzlandıysan da sütünü içince uykuya daldın.Mecidiyeköy'den geçerken Cevahir alışveriş merkezini gördük.Daha önce gitmemiştik ,bir bakalım dedik.Öyle bir kapıdan giriş yapmışızki kendimizi kapalı bir lunaparkın içinde bulduk.Tek tek tüm katlarını gezdik,deneyebileceğim tüm aletlerle oynamana yardımcı olduk.İnanılmaz keyifli bir gündü.İlk önce Pamuk Prenses ve yedi cüceleri gördük...
Sonra kocaman bir fil ile karşılaştık...Motorsiklete binmeden olmazdı tabi...Direksiyon başında çok keyiflisin ,sanırım erkenden öğreneceksin araba kullanmayı .Sonra minik bir tırtıl çıktı karşımıza ...Bu kocaman tavşanın etrafında koşuşturan onca çocuk arasından kucağına çıkmayı başaran tek sen oldun :) Elindeki balonu ona uzatarak yürüdün yanına doğru ,çok tatlıydın miniğim :))

2 Kasım 2010 Salı

Eli kalem tutuyor kuzumun :))

Eline bir kalem geçirmiş nerden bulduysa ,tutup elimden çekiştiriyor.





"Efendim kızım ?"

"ııııı..."

"hadi bakalım bir kağıt bulalım sana " .Yüzünde istediği şeyi anlatabilmiş olmanın verdiği o gururlu ifade birlikte yürüyüp bir kağıt buluyoruz.

"şimdi Asya yazsın bakalım"

1 Kasım 2010 Pazartesi

Kasım soğukları ve günlük yürüyüşler...

Kasım soğukları hissedilmeye başladı artık.Birkaç gündür yağan yağmurdan artık iyice sıkılmaya başlamıştıkki bahar kokan ,güneşli günler geri geldi.İki gündür uzun yürüyüşlere çıkıyoruz seninle.Bazen park bulursak orada oyalanıyoruz birlikte.Genelde bu yürüyüşlerin sonunda bir hayli yorgun düşüp ,biberonundan sütünü içip uyuyakalıyorsun.