İnci tanesi kızım,pamuk yanaklım,minik prensesim hoşgeldin...Bir anda,insanı sarhoş eden varlığınla doldurdun hayatımızı,iyiki geldin ASYA'M....
28 Kasım 2009 Cumartesi
Bayram ziyareti...
İki makine olunca babalar bir kameraya bakarken prensesler diğerine bakmayı tercih ettiler :)
Asya'mın kucağımda poz verirken ağlamadığı tek fotoğraf :D
İlk dönüş denemeleri...
27 Kasım 2009 Cuma
Bugün bayram....
Şimdiden omuzlarda taşınmaya başladı canım kızım ,büyük dayının göbeğine kolunu dayayıp keyifle etrafı seyreden bal peteği akşam herkesin ilgi odağıydı....
Bir ara uykudan gözlerini açamayan prensesimi uyutmak anneanneye düştü.Herzamanki gibi mışıl mışıl uyudu kollarında....21 Kasım 2009 Cumartesi
Güzel bir gün daha ...Mothercare'e gittik ,Sema geldi
"Bu günü bir yere kaydetmeliyim canım" dedim Alparslan'a arabada giderken. "Blog'a yazayım bu akşam:) "Asyam doğduğundan bu yana ilk defa rahat bir gece geçirdi ,sabaha kadar deliksiz 7 saatlik bir uyku çekti.İnanılmaz bir şekilde dün gece çok yorgundum ve korkunç uykum vardı ," kızım ne olur bu akşam anneye müsade et, şöyle 5 saatlik deliksiz bir uyku uyuyalım " demiştim.Evet beni anlamış minik kuşum .Galiba kızımla aramızda kuvvetli bir bağ var ,annesini duyuyor güzel yavrum :) .....
Kızıma çok güzel bir oyun masası aldık ,bir ayağı sabit 360 derece dönebilen bir yürüteç aynı zamanda ,çok cici bişey.Bakalım ne zaman kullanmaya başlayacak,henüz elleriyle kavramaya başlamadı ama yakındır şimdilik keşif yapıyor elleri üzerinde.Sanıyorum önümüzdeki ay başlarız kullanmaya,inşallah hoşuna gider kızımın kendi kendine oyalanabilir böylece ,hem güvenli hem eğlenceli ...Şimdilik ayaklarını yere bastırmadan kullanırız.Akşama Sema geldi Asyamızı görmeye ,fotoğraf çekmeyi unutmuşuz birdahaki sefere inşallah...
Babası ellerinden tuttu Asya'nın ,hoplaya hoplaya yürüdüler :) Aşkım da kangurunun rahatlığını test etmiş oldu.....
Minik incimiz gezerken kanguruda uyumaya bayılıyor. "Annecim gözlerim kapanıyor ,yoruldum ben artık" mesajı veriyor önce ağlayarak sonrasında mışıl mışıl bir uyku...Orada çalışan tezgahtar bayan bayıldı kızım sana...
17 Kasım 2009 Salı
Gece kuşu ASYA .....
Uyuda gündüzler su gibi insin,
Uyku böyle aniden gelir...
Babanın kucağında pek bir keyifli ,biliyor çok sevildiğini....
12 Kasım 2009 Perşembe
Hergün yeniliklere gebe....
9 Kasım 2009 Pazartesi
Azim ve kuvvet...
İlk hareketimiz yüz üstü yatarken yapılıyor ,ayaklarına arkadan destek olunca kendini ileri doğru fırlatıyor ,epeyce bir mesafe katediyoruz (daha bir haftalıkken başladık , çok keyifleniyor böyle...Galiba bu hareket emekleme zamanı gelince kızıma yardımcı olacak :)
Çekilin yolumdan ,ben geliyorummm .....
Sonraki hareketimiz sırt üstü yatarken yapılıyor , inci tanem ellerinden tutulunca bir azimle kendini yukarı doğru fırlatıyor ve ayağa kalkar pozisyona geliyor...Evet evet başarabilirim , hay Allah ne zormuş ,kalkıyorummmmm....
Hooppp kalktım.Başardımmmm.....Tatlı kızım iyi güzel ama yürümek için daha çookk erken ,önce bir emeklemen lazım :)
Hadi baba bu zaferi kutlayalım ....
7 Kasım 2009 Cumartesi
Kadıköy macerası
6 Kasım 2009 Cuma
Cuma pazarı
Kızımı etrafı seyredebilsin diye kangurusunda dışarı dönük oturttum ,canım pek bir sevimli oldu böyle.Bir elimde emziği bir süre evin etrafında gezindik ,babamıza poz verdik güzel güzel resimlerimiz olsun diye.Pazar pek bir kalabalıktı ,bizim tatlı prenses herkesin sempatisini topladı ama babamız yavrusunu koruyan bir kartal edasıyla kimseciklere sevdirtmedi kızımızı :-) İlk bir iki tezgahtan sonra kızımızın pek gezme havasında olmadığına karar verdik ,kanguradan çıkarıp kucağımızda gezdirdik ,olmadı hoplattık ,olmadı emzik vermeye çalıştık .... velhasıl başedemeyeceğimize karar verip minik inciyi kanguruya yüzü bana dönük olarak koyup dönmeye karar verdik.O da nesi ;bir baktım bizim tatlı prenses yüzünü göğsüme gömmüş mışıl mışıl uyumaya başlamış :) Bu Allah'ın bir lütfu bize ,tabana kuvvet pazarı turlamaya başladık.Eve dönene kadar hiç sesi çıkmadı benim canım bebeğimin.Güzel bir gün oldu hepimiz için...
Bugünlerde insaların bebeklerini nasıl olupta ana kucağında oturtabildiklerini ,bebek arabasını kullanabildiklerini düşünüyoruz,aslında kıskanıyoruz :) Biz bir türlü başaramadık ne arabayı ne ana kucağını.Eskiden dışarıda görürdüm ,bir elinde araba kucağında bebekle gezenleri."Yahu çocuğu niye arabaya koymuyorlarki ,boşu boşuna hamallığını yapıyorlar arabanın" derdik taki bebeğimiz olana kadar .Hatta geçenlerde birgün başıma geldi,annemden dönüyordum arabasında durmayınca mecburen kucağıma aldım amcanın biri görüp "kızım üşüteceksin çocuğu arabaya koysana" dedi.Amca nasıl anlatayım sana "çocuk durmuyor ,dursa keşke " :-) Ya işte böyle ,meğer çocuk durmazmış arabada,ınga mınga ağlar ,anneyi babayı zor duruma koyarmış , neler varmış meğer.Hiçbirşey teorikteki kadar basit değilmiş. Hastalara "emzik verme annesi" derken şimdi sussun diye her ağladığında "emziği nerdeee!!!" diye aranmaya başlıyoruz.Anladıkki ebeveyn olmak zor zanaatmiş ama şu da varki dünyadaki hiçbir sevgiye değişilmezmiş kızımızın sevgisi....