Süloğlu çok küçük bir ilçe.Neredeyse yarısı zaten askeriyeye ait ,diğer yarısında ise pek fazla birşey yok.Baban haftasonu nöbetçi olduğu için Edirne'ye sadece terminale gitmek için indik,onun dışında hep garnizonun içindeydik.Çok büyük bir yeşil alan içinde kurulu askeriye.Bahçesinde bol bol gezinme ,ördekleri koyalama ,çimleri yolma ,salıncakta sallanma ve bol temiz havadan yararlanma fırsatı buldun.Senin keyifle çimler üzerinde oynamanı seyretmek inanılmaz bir mutluluktu bizim için.Askeriyede kimi görsen el salladın ,gülücükler attın ve yine herkesin sempatisini topladın bitanem :)
İlk gecemiz bunaltıcı bir sıcak içinde geçince odamızı değiştirmek zorunda kaldık gecenin bir yarısı ve sen nihayetinde saat 2'de uykuya dalabildin.Ertesi sabah yine oda değiştirdik bu kez daha temiz bir tanesine geçmek için.Süloğlu'nun tabir yerindeyse vampir gibi sivrisinekleri var ,soktukları yer kocaman şişiyor ve günlerce ne şişliği nede kaşıntısı geçmek bilmiyor.İlk gece baraja götürdü baban ve hayretler içinde ,elektrik direklerinin ,arabaların üzerinin bir toz bulutu şeklinde sineklerle kaplı olduğunu gördüm.Bu kadar sivrisineği birarada gördüğümü ve göreceğimi sanmıyorum.Allah'tan seni korumayı başarabildik o canavarlardan.
Biraz zorlasanda bizi ,bana çok kısa gelen iki günün sonunda dönmek için yola koyulduk ve gözalabildiğine uzanan ayçiçekleri tarlalarının yanında bir süre durup bir kaç fotoğrafta o kacaman çiçeklerle çektirdik.
Dönüş yolunda uyuman biraz zaman alsada yine rahat sayılabilecek bir yolculuk yaptık...

Dönüş yolunda uyuman biraz zaman alsada yine rahat sayılabilecek bir yolculuk yaptık...
lk gece askeriyenin bahçesinde yapılan gezinti....
...Asya'nın salıncakta sallanması veee sonrasında....
İşte ayçiçekleri arasında Asya'm...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder