Anlatılana göre Bizans döneminde işgal altında kalan kilisedeki ikona ve kutsal cisimleri kurtarmak için papazlar bu cisimleri toprağa gömmüşler.Aradan geçen yıllardan sonra Aziz Aya Yorgi bir çobanın rüyasına girmiş ve kiliseye uzanan yolu çan sesini duyana kadar yürüyüp çan sesi duyduğu yerde kazmasını istemiş.Çoban bu yolu hiç konuşmadan çıkmış ve rüyasındaki olaylar gerçekleşmiş.İşte yılın iki vakti insanlar bu yolu hiç konuşmadan çıkıyorlar ,ellerindeki makaraları çevredeki çalılara takarak ilerliyorlar böylece dileklerinin gerçekleşeceğine inanıyorlar.
İşte biz bu yolu ,hiç durmadan konuşarak ,"bu yol ne zaman bitecek ,ne kadar dik bir yokuş ,çok susadım ,değermi acaba bu yokuşu çıkmaya ,Asya'nın yerinde olsaydım da arabada ben yatsaydım :) .... vs.vs.vs. "diyerek çıktık .Yokuşun başında ilk önümüze çıkan ,küçük kilise binasına uzanan bir küçük meydan oldu .Asya'm dik yokuş boyunca ilk defa ayağını orada yere bastı ve koşturmaya başladı :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder